Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Seçim Beyannamesi'ni açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda AK Parti seçim beyannamesini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Aziz milletim Cumhur İttifakı’mızın saygıdeğer temsilcileri, kıymetli basın mensuplarımız, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Şu karşımdaki tabloyu gerek salon dışında gerek salon içinde Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakmakta olduğumuz bir dönemde Türkiye yüzyılının muştusu olarak görüyorum. Sevginiz, coşkunuz, ahde vefanız, ülkemize ve milletimize hizmet için çarpan kalpleriniz, dosta güven veren, düşmana korku salan aslan yürekleriniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.
Rahmetli Özal’ın Türkiye’ye çağ atlatma azminden, Rahmetli Erbakan’ın önce ahlak ve maneviyat üzerinde kurduğu sanayi ve teknoloji hamlesinden, rahmetli Türkeş’in Türk dünyasının birliği ve Türk devletinin ayakta kalması uğrunda verdiği mücadeleden, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ömrü boyunca vatanını sevmenin çilesini çekerken sergilediği asil duruşundan bu topraklara bu millete dair hayırlara olan ne varsa ondan alan siz dava ve yol arkadaşlarımla birlikte olmaktan şeref duyuyorum.
"BİZİM 'YETER!' DEMEMİZ BAY BAK KEMAL'İN DEMESİNE BENZEMEZ"
Yine bir 14 Mayıs arifesinde, 1950’deki inanç ve irade ile bir kez daha 'Yeter! Söz milletindir' demek. 'Yeter! Söz de karar da gelecek de milletindir' demek için bir aradayız. Bizim 'Yeter!' dememiz Bay Bay Kemal’in 'Yeter' demesine benzemez.
Hayatlarını özellikle bu mücadeleye adamış milletin adamlarının kiminin sonu darağacında bitmiş olsa da yüreklerde yattıklar hak, hukuk, özgürlük ateşi hiç sönmedi. Darbeciler süngüleri ile bu ateşi söndürmeyi başaramadı.
"MİLLETİMİZ TERCİHİNİ İSTİKRARDAN YANA KULLANDI"
Girdiğimiz her seçimi bu çetin mücadelenin yeni safhası olarak yaşadık. 2002 seçimlerine ne dedik o zaman tek başına iş başına diyerek gittik. Milletimiz bizi tek başına iktidara getirdi. 2011 seçimlerine istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyerek gittik. Milletimiz tercihini istikrardan yana kullandı.
2015 seçimlerine sen, ben yok. Ne var? Türkiye var diyerek gittik. Türkiye’yi yanımızda bulduk. Vakit Türkiye vakti diyerek gittik. Milletimizden yeni yönetim sistemimize onay aldık. Bugün de Türkiye yüzyılı için doğru adımlar diyerek bir kez daha milletimizin huzurundayız.
Darbecilere, küresel emperyalistlere siyasi ve sosyal mühendislik projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye yüzyılının kapısını aralamak için buradayız. Var mıyız bu yürüyüşe? Durmak yok 14 Mayıs’ta inşallah sandıkları hep birlikte patlatıyor muyuz? Ben ana kademede bu cesareti görüyorum. Kadın kollarımızda bu cesareti görüyorum. Gençlerde bu cesareti görüyorum. AK Parti’nin 14 Mayıs’ta milletimizin huzuruna çıkacak kadrosu olarak ahdimizi yenilemek için bir aradayız.
Türkiye yüzyılının yürüyüşünü yarın değil hemen şimdi başlatmak için bugün burada bir aradayız. İzmir bu defa ben inanıyorum ki sandıklardan bir başka çıkacak. İzmir buna hazır mı? Doğru zaman İzmir için hiç gecikmeden hemen şimdi. Bu defa İzmir’de bunu göreceğiz.
Bu yürüyüşün gücünü milli mücadeleyi başarıya ulaştırıp son devletimizi kuran ve yaşatan şehirlerimizin, gazilerimizin manevi mirasından yer alıyoruz. Son 21 yılda ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetlerden alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü geçmişte yaşadıkları zulümlerin, baskıların yol açtığı hak ve özgürlük hasretlerini dindirdiğimiz herkesten alıyoruz.
Kardeşlerim bakın ben size buradan bir mesaj veriyorum. Şu anda 14 Mayıs’ı siz zannediyor musunuz Türkiye takip ediyor. Tüm İslam dünyası 14 Mayıs’ı takip ediyor. 14 Mayıs seçimlerinde ne olacak bunu takip ediyorlar ve İslam dünyasının bu heyecanını ben inanıyorum ki bu kadro aynen paylaşacak.
"RAMAZAN'DA YALNIZ BIRAKAMAYIZ"
Rabbim gazamızı mübarek eylesin, Rabbim yolumuzu açık eylesin, Rabbim zaferimizi kutlu eylesin. Değerli kardeşlerim şu Ramazan’da bakıyorsunuz İslam dünyasından bir ülke 200 ton hurma gönderiyor. Nereye? Deprem bölgesine. Niçin? Oradaki depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurma ile açsın diye. Bakıyorsunuz bir diğeri kakıyor 100 ton gönderiyor. Bir diğeri 100 ton gönderiyor. İstiyorlar ki depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurmalarımızla açsın. Bu bir anlayışın ifadesidir, yaklaşımın ifadesidir. Bu ne demek? 'Biz depremzede kardeşlerimizi bu Ramazan’da yalnız bırakamayız' demek. Katar böyle, Libya böyle, Cezayir böyle bu bir anlayış.
Türkiye de bu kardeşleri ile beraber bu yolda yürüdü. Yaşadığımız her saldırı, her felaket, her acı, 6 Şubat depremleri birliğimizi daha çok sıkılaştırmamız, kardeşliğimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Biz Türkiye olarak önce alt yapımızla, güvenliğimizle, diplomasimizle, her şeyimizle kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız. Bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir, bize el uzatanların yardımlarını kabul edebiliriz. Çünkü kanımızla, canımızla alın terimizle, kendimize vatan yaptığımız kadim coğrafya tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir.
"DEPREM AFETLERİ KARŞISINDA DA AYNI YAKLAŞIMLA HAREKET EDİYORUZ"
Kardeşlerim, Türkiye Cumhuriyeti devletinin her bir ferdinin bu ülkenin refahından aynı düzeyde yararlanma hakkı olan 1’inci sınıf vatandaşlar olduğunu söylerken bu özgüvene dayanıyor. Deprem afetleri karşısında da aynı yaklaşımla hareket ediyoruz. Ülkemizin bir köşesindeki insanların evleri başlarına yıkılmışken diğer hiçbir yerdeki insanımız hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdüremez.
Deprem haberinin alındığı andan itibaren istisnasız her şehrimiz mağdurların imdadına koşmak için seferber oldu. Milletimizin gösterdiği samimi gayret binlerce yıldır bizi diri tutan hasretlerimizin dimdik ayakta tutan işaretleridir.
Bu tablo devletin, milleti için var olduğu gerçeğini her bir insanımızın yüreğine tekrar işledi. Dünyada etkileri tamamen ortadan kalkmamış Covid-19 salgını insanlığın hiç umulmadık şekilde ortaya çıkabilecek ne büyük tehditlerle karşı karşıya kalabileceğini hepimize hatırlatmıştır.
"6 ŞUBAT DEPREMLERİN İZLERİNİ EN KISA SÜREDE SİLECEĞİZ"
Bu küresel sağlık ve yönetim krizinin yıkıcı sonuçlara yol açabilecek tehditlerinin üstesinden sergilediğimiz dayanışma ile geldik. Aynı şekilde son felakete göre nispeten daha sınırlı alanlarda yaşadığımız deprem, sel gibi afetlerin yaralarını da milletimizle birlikte hızla sarmıştık. 6 Şubat depremlerin izlerini de kısa sürede sileceğiz.
AK Parti olarak karşılaştığımız her meseleyi önce insan bakışıyla değerlendiriyor hareket tarzımızı ona göre belirliyoruz. Kardeşlerim partimiz kuruluşu, teşkilatlanması, üye sayısı, iktidar süresi icraatı uluslararası saygınlığı gibi bu tür unsurlarla dünyanın en büyük sivil teşekkülleri arasında yer alıyor. Küresel dengelerin yeniden oluştuğu şu kritik dönemde ülkenin direksiyonunda AK Parti’nin birikimine ve etki gücüne sahip kadronun olması çok kıymetlidir. Dünya sürekli yeni meydan okumalarla kendine yön ararken, Türkiye AK Parti’nin kurumsal tecrübesi ve bizim siyasi liderliğimiz sayesinde herkesten bir adım öne geçme şansını yakalamıştır.
AK Parti’nin ilk günden beri verdiği mücadelenin sırrını çözmek için önce partimizin bazı özelliklerini anlamak gerekir. Her şeyden önce AK Parti klasik manada bir siyasi parti olmanın ötesinde dava sahibi, hayal sahibi, vizyon sahibi, vicdan sahibi bir harekettir.
YAKLAŞIK 12 MİLYON ÜYEYE SAHİP BAŞKA ÜLKE YOK
Partimiz bu vasfı ile milletimizin son 2 asır süren arayışında en önemli toplanma yeri olmuştur. Şu anda üyesi itibarıyla yaklaşık 12 milyon üyeye sahip bir başka parti Türkiye’de yok. Türkiye’nin demokrasisi ve kalkınması konusunda çözüm tekliflerimizin, dünyada yaşanan siyasi ve sosyal çarpıklıklara karşı yükselttiğimiz itirazlarımızın, insanların ortak dertlerinin ve taleplerinin sözcülüğünü yapabilmenin, bizi diğerlerinden ayıran özelliklerimizin gerisinde temsilcisi olduğumuz davanın kadim kodları var.
"BUNLARIN OLMADIKTAN SONRA SENİN DOMATESİN DE OLMAZ PATATESİN DE"
Geçen akşam bir TV kanalında bir Prof. ne dese beğenirsiniz? Köprü yapmakla, baraj yapmakla, havalimanları yapmakla bu iş çözülmez, soğan patates kaç para onu söyle. Bu adam Profesör. Barajın yok, havalimanın yok, bütün bunlarla beraber TOGG’un yok. Uçak gemin yok, domates patates kaç para onu söyle. Öncelikle senin profesörlüğünden bu millete ne gelir? Önce bir ülkenin kalkınması için nelere ihtiyaç var bunu söyle. Eğitimde yoksun, sağlıkta yoksun, ulaşımda yoksun, adalette yoksun, emniyette yoksun. E neymiş? Domates, patates vah zavallı vah. Bunlar olmadıktan sonra senin domatesin de olmaz patatesin de olmaz. Biz asıl devrimi zihinlerde yaptık. Bu Prof.’un zihinlerinde değişim olmamış.
Karadeniz’den Kafkasya’ya her yerde bunun örnekleri var. Geçmişte bu millete yapamazsın denilen ne varsa hepsinin olabileceğini gösterdik. Savunma sanayiinden, yerli otomobilimize, uçağımıza kadar her alanda bunun sayısız örnekleri var. Dün üzerinde konuşlanacak Kızılelması ve Bayraktar TB-3'ü ile kendi sınıfında dünyanın ilk insansız savaş araçları ile donatılmış savaş gemisini hizmete aldık.
Geçmişte bu coğrafyada teşebbüs edilemez ne varsa hepsinin de gerçekleşebileceğini gösterdik. Darbecilerin hüsrana uğratılmasından Ayasofya’nın ibadete açılmasından her konuda bunun örnekleri var. Büyük ve güçlü Türkiye’ye giden her adımı kalplere sarılı korkuları yenerek, ayaklara vurulan prangaları kırarak attık.
"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR İTİRAZIMIZA HER GEÇEN YIL DESTEK DAHA FAZLA BÜYÜYOR"
Türkiye’nin siyasi ve ekonomik esaret çukuruna yeniden yuvarlanmamak için güçlü olmaktan, gücünü artırmaktan başka çaresi yoktur. Buna sadece bizim değil güvenlik ve tabiat tehditleri sebebiyle dengesizleşen dünyanın da ihtiyacı var. Dünya 5'ten büyüktür itirazımıza her geçen yıl destek daha fazla büyüyor. Bu sebeple Rusya-Ukrayna savaşında her iki tarafla görüşebiliyor, tahıl koridor gibi somut ilerlemeler sağlayabiliyor, barış ihtimalini masada tutabiliyoruz. Libya’dan Karabağ’a pek çok yerde haksızlıkların düzeltilmesi için fiilen sahaya inip netice alabiliyoruz.
Herkesin sırtını döndüğü mazlumlara kol kanat gerebiliyoruz, himaye edebiliyoruz, bu sebeple Türk devletleri teşkilatı gibi stratejik adımlar atabiliyor İslam alemi ile iş birliğimizi kimsede icazet almadan güçlendirebiliyoruz.
Biz 2023 hedeflerimizde milletimize ilan ettiğimiz projelerin çoğunu hayata geçirdiğimiz gibi daha büyük vizyonlara yelken açıyoruz. İşte bunun için AK Parti geleceğin partisidir diyoruz. Cumhur İttifakı bir ilkeler ittifakıdır diyoruz. Hiçbir ayrım olmaksızın milletimizin her bir ferdinin bu aydınlık gelecekte yeri vardır.
Bugüne kadar hangi partiye oy verirse versin her bir vatandaşımızı AK Parti’nin tabii bir mensubu olarak sayıyoruz. Değerli kardeşlerim sadece bugüne kadar kendisini henüz partimizin ve ittifakımızın saflarına katamadığımız, kazanamadığımız için hayıflandıklarımız var. Ülkemizi eski günlerine döndürmenin milletimizin bünyesindeki fay hatlarını tetiklemenin peşinde koşanlar birlik, beraberlik, kardeşlik siyasetini asla anlamadı, anlamayacak.
"DAHA İYİYE GİTMENİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ"
Tarihi tecrübemize uygun şekilde insanları yaradılışta eş, dinde kardeş görme yaklaşımı ile vatan topraklarının her karışına hizmet vermeye devam edeceğiz. Siyasete başladığımız günden beri vesayet odakları ile çarpışa çarpışa yürüdüğümüz bu yoldan milim sapmadan daha iyiye gitmenin mücadelesini vereceğiz.
Umudunu millet dışı her odağa, her güce, içeride ve dışarıda yaşayan her arzi gelişmeye bağlayanların milli iradenin tercihine saygı duyacağı günleri göreceğine inanıyorum. Siyaset kurumu bu dönüşümü gerçekleştirdiğinde güvenle bakabiliriz.
Bay Bay Kemal niçin HDP’nin genel merkezinde değil de parlamentoda görüşmeyi yaptı? Kapalı kapılar arkasında ne görüştüler? Bunları açıklayabildi mi? Hayır. Ülkesini yabancılara şikayet eden, yaptırım uygulamaları çağrısında bulunan idrak yoksunları bitmez.
"KÜSKÜNÜ BARIŞTIRACAĞIZ"
Zihniyet ve kalibre bakımından daha da geriye giden bir muhalefetle karşı karşıyayız. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinin en hayırlı neticelerinden biri ülkemiz muhalefetini alacakaranlıktan çıkarmak olacaktır.
Küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz, her eve her iş yerine gireceğiz. Kalbini kazandırmadık kimseyi bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz. Zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını, seçimin sandıkta kazanıldığını asla unutmayacağız. Her seçimin önemli olduğunu ama 14 Mayıs’ın bu milletin tüm evlatlarının geleceğini şekillendireceğini aklımızdan çıkarmayacağız.
14 Mayıs’ta bay bay Kemal’i ve ortaklarını sandığa gömüyor muyuz? 14 Mayıs’ta ailemize, çocuğumuza, inancımıza, değerlerimize göz dikenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun.
TÜRKİYE YÜZYILI VURGUSU
AK Parti olarak kurulduğumuz günden beri 15 seçim ve halk oylamasının tamamından birinci çıkmayı başardık. Türk siyasetine değil, dünya demokrasisine ismini altın harflerle yazdırmış bir partidir.
Ülkemize kazandırdığımız her eser elbette önemlidir. Ama önümüzdeki 5 yıl boyunca milletimize özellikle ne vereceğimiz, evlatlarımızın geleceği için hangi ilerlemeleri sağlayacağımız daha önemlidir. Bu doğrultuda ilk adımımızı geçtiğimiz 28 Ekim’inde açıkladığımız Türkiye Yüzyılı vizyonu ile atmıştık. 17 temel başlığın üzerinde inşa edeceğimizi söylemiştik. Neydi bu başlıklar: Türkiye Yüzyılı unutmayın, şefkatin yüzyılıdır.
Türkiye Yüzyılı üretimin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı verimliliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı istikrarın Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı kalkınmanın, sürdürülebilirliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı huzurun Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı iletişimin Yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı istikbalin Yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı gücün Yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı haklının Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı değerlerin yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı dijitalin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı gençliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı barışın yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı başarının Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı bilimin Yüzyılıdır. Velhasıl seçim beyannamemizi de işte bu temeller üzerinde şekillendirdik.
Türkiye yüzyılı için doğru adımlar yaklaşımı ile hazırladığımı hacimli bir esere dönüşen beyannamemizde yer alan tüm hususları burada tekrarlamayacağım. Beyannamemiz kitap olarak sizlere ulaştırıldı veya ulaştırılıyor. Dijital mecralar vasıtası ile milletimizle paylaşıldı. Burada sadece kısa hatırlatmalarla yetinerek asıl işi evlerde sokaklarda, mahallelerde yüz yüze yapacağımız çalışmalara bırakmak istiyorum.
"ÖNCELİĞİMİZ DEPREMİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ YENİ AYAĞA KALDIRMAK"
Beyannamemize yazdığımız her maddeyi uzun hazırlıklar sonunda ortaya çıkardık. Önceliğimiz elbette 6 Şubat depreminin yıktığı şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak olacaktır.
Allah’ın izniyle 319 bini 1 yılda teslim edilecek şekilde toplam 650 bin yeni konut yaparak afetin 11 ilimizde ve mücavirinde açtığı yaraları tamamen saracağız. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modeli ile 81 ilin tamamını afetlere dirençli şehirler haline dönüştüreceğiz. Vatandaşın can ve mal güvenliği bizim için her şeyin önünde gelir.
"BAY BAY KEMAL, BİZ BUNLARI YAPARKEN SİZ NEREDEYDENİZ?"
2022 yılında iktidara gelirken ülkemizi eğitim, sağlık, emniyet, adalet üzerinde yükselteceğimizi söylemiştik. Eğitimde okulunda öğretmenine tüm unsurları ile güçlü bir altyapı kurduk. Bu altyapı üzerinde değerler eğitiminin esas olduğu anlayışla kaliteyi artıracak çalışmalara yöneliyoruz. Eğitimin ilk kademelerinden itibaren keşfedilerek becerilerine uygun yönlendirilmelerini sağlayacak bir sistem kuracağız.
Sağlıkta hastaneleri ile personeli ile, hizmete erişimin kolaylığı ile dünyaya örnek olan bir seviyeye geldik. Sancaktepe’de 45 günde Pakize Öz hastanesini kurduk. Bay bay Kemal biz bunları yaparken siz neredeydiniz?
Büyükşehir belediyeleriniz vardı. Güya çadırların içerisinde sahra hastaneleri kurdunuz. Araştırdık gördük, böyle bir hastane yok. Biz ise yetinmedik. Ankara’da Bilkent’i kurduk mu? Yetmez dedik ikinci bir dev hastaneyi yine Ankara’mızda kurduk.
Aile sağlığı, aile dış hekimliği gibi hizmetleri ülke sathında güçlendireceğiz. Sağlık turizminde dönem sonunda 3 milyon misafir ve 10 milyar dolar gelir hedefliyoruz. Ülkemize sağladığımız kazanımların en başında her bir vatandaşımızın huzurla evinde oturacağı güvenli Türkiye iklimi geliyor.
İnsanlarımızın geleceklerine güvenle bakabilmelerini temin ettik. Önleyici güvenlik çalışmaları ile Türkiye’nin huzur ve güvenlik adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız.
Hukuk devletimizi güçlendirecek bu reformları kesintisiz devam ettirecek kapsamlı bir yasama reformu için uzlaşma zemini özellikle arayacağız. Yüksek standartlı demokrasi için dönüştürücü reformlar döneminden tamamlayıcı reformlar dönemine geçeceğiz. Bundan sonra da toplumumuzun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına asla izin vermeyeceğiz.
Demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmaya devam ederken terör örgütlerinin ve vesayet odaklarının siyasete müdahalesine göz yummayacağız. Kürt kardeşlerimizin ne CHP faşizmini ne HDP sapkınlığının ne PKK zulmünü asla tenzih etmeyeceğiz.
EV HANIMLARINA EMEKLİLİK
Hayata geçireceğimiz gelir tamamlayıcı aile destek sistemi ile hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz. Aile koruma kalkanı programı ile ev hanımlarının emekliliğine destek vermekten her ailede en az 1 çalışan olmasını sağlamaya kadar pek çok uygulamayı başlatacağız.
Evliliğinden çocuk bakımına kadar her alanda kendilerine maddi katkı vereceğiz. Hedeflere ulaşmak için kaynağı ülkemizin kendi ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir aile ve gençlik bankası kuracağız.
GENÇLERE VERGİ MUAFİYETİ
Yüksek öğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız. Ayrıca aylık 10 GB ücretsiz internet vereceğiz. Kültür sanat değerlerimizin her alanda işlenmesini sağlayacak mekanizmalar kurarak ülkemizin potansiyelini hareket geçireceğiz.
"ÇALIŞANLARIMIZIN ÜCRETLERİNİ DAİMA ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTIRARAK REFAH DÜZEYİNİ YÜKSELTECEĞİZ"
Ekonomimizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yolu ile büyütmeyi sürdüreceğiz. Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek ülkemizi bu sorundan kurtaracağız. Memurundan emeklisine ve işçisine kadar çalışanlarımızın ücretlerini daima enflasyonun üzerinde artırarak refah düzeyini yükselteceğiz. Turizmde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefi ile yatırımı ve tanıtımı hızlandıracağız.
Bilişim icraatında 15 milyar dolara ulaşarak ülkemizi bu alanda küresel merkez haline dönüştüreceğiz. Yıllık 5.5 büyüme oranı ile milli gelirimi 1.5 trilyon dolara ardından da asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkartacağız.
Kişi başına düşen milli geliri 2600 dolardan 10600 dolara yükselttiğimiz gibi önümüzdeki dönemde önce 16000 dolara ardından daha yüksek seviyelere ulaştıracağız. 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz.
İŞE ALIMLARDA MÜLAKAT KALKIYOR
Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Kamuya işe alımları görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız. Girişimcilerimize verdiğimiz destekle ülkemizden en kısa sürede 15 adet milyar dolar ve 5 adet 10 milyar dolar değerinde şirket çıkmasını sağlayacağız.
Üretimin tabana yayılmasında görev ifa eden KOBİ’lerimizin finansmandan istihdama her alanda daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Bugüne kadar hassasiyetle devam ettirdiğimiz bütçe disiplininden önümüzdeki dönemde taviz vermeyeceğiz. Yeni nesil dijital TL projemizi hayata geçireceğiz.
"DOĞAL GAZ KULLANAMAYAN İLÇEMİZ KALMAMASINI TEMİN EDECEĞİZ"
Kalkınmanın temel alt yapısı olan enerjideki atılımlarımızı kesintisiz sürdüreceğiz. Yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarımızla önümüzdeki dönemin sonunda enerji ithalatımız yarıya düşüreceğiz. Karadeniz doğal gazını ve Akkuyu Santrali’nin tam kapasite devreye girmesi ülkemizin enerji bağımsızlığında bir milat olacaktır. Doğal gaz kullanamayan ilçemiz kalmamasını temin edeceğiz.
Otoyol ve bölünmüş yol projelerimiz ile havayolu inşaatlarımızı tamamlarken yeni dönemde ağırlığı raylı sistemlere vereceğiz.
Hızlı tren hattımızı 13 bin 400 km, demiryolu ağımızı 28 bin 600 km ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde halen inşası süren hızlı demiryolu hatlarına ilave olarak yeni projelerin yapımına da başlayacağız.
Ankara-Kırıkkale, Yozgat-Sivas hattını açılması ile 11 ili bir bir ile hızlı tren ağı ile bağlıyoruz. İzmir-Ankara hattı başta olmak üzere tüm projeleri tamamladığımızda bu sayıyı 52’ye çıkararacağız. Ankara-İstanbul arasında süper hızlı tren hattı kuracağız. Tekirdağ,Mersin,İskenderun ve Kocaeli’nde limanlarla lojistik gücümüzü artıracağız.
"TÜRKİYE'NİN UZAYDAKİ GÜCÜNÜ DAHA DA ARTIRACAĞIZ"
İnternette 5 G teknolojisinin nüfusumuzun tamamı tarafından kullanılabilmesini temin edecek alt yapıyı kullanacak 6 G teknolojisinin hazırlıklarına başlayacağız. Dünyanın en büyük 10 uydu operatörü halinde getirdiğimiz Türkiye’nin uzaydaki gücünü daha da artıracağız.
Milli teknoloji hamlemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Milli gururumuz TOGG’un üretime ve satışa başlaması ile duyduğumuz sevinci önümüzdeki yıllarda 1 milyon aracı yollarda görmemizi temin ederek daha da güçleneceğiz. Elektrikli araç şarj altyapısını ilk etapta 142 megawatt güce çıkarak ülke genelinde destekleyeceğiz.
Arazi toplulaştırma çabalarında 100 milyon dekara çıkarak alet ve ekipman kullanımında verimliliği artıracağız. Ülkemizin şartlarına uygun üretim planlaması ile hem verim hem çiftçilerimizin gelirini yükseltecek bir sistem kuracağız.
"EKONOMİK FİYATLARLA ETE ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ"
Mera, yaylak ve kışlak alanları ıslah ederek hayvancılığımızı destekleyeceğiz. Dönem sonunda büyükbaş hayvan varlığımızı 19 milyona, küçükbaş hayvan varlığımızı 68 milyona çıkararak vatandaşlarımızın ekonomik fiyatlarla ete erişimini kolaylaştıracağız.
Verimli orman alanı miktarını 14.5 milyon hektara ulaştıracağız.
Bölgelerimizi ülke ekonomisi ve sosyal hayatı ile bütünleştirecek şekilde kalkınma planları yapacağız. Dünyaya model olarak sunduğumuz insani ve vicdani dış politikamızı atılım hedefleri ile girişimci, etkin ve sonuç alıcı bir şekilde geliştirmeyi sürdüreceğiz.
Son 5 yıldaki uygulama tecrübesi ve değişen ihtiyaçlara göre Cumhurbaşkanlıığı hükümet sistemini restore ederek Türkiye Yüzyılı hedeflerine daha fazla katkı verecek şekilde geliştireceğiz.
Her vatandaşımıza geçmişten bugüne asırlık hizmetler sunduk. Sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm hanım kardeşlerime soruyorum. Evinizde, işinizde, sokakta, evladınızın okulunda, sevdiklerinizin hayatında 20 yılda hangi değişimleri gerçekleştirdiğimizi biliyorsunuz değil mi? Sıraların üzerinde artık ücretsiz olarak kitapları nasıl dağıttığımızı biliyorsunuz değil mi?
Bizler tekstil kağıtlarla hazırlanmış o kağıt parçaları ile okuduk. Bizim jenerasyon bunları çok iyi bilir. Biz bunları yaşadık artık bu nesil bunları yaşamasın istedik ve bütün sıraların üzerin kitapları koyuyoruz.
EMEKLİ MAAŞI VE İKRAMİYE
Tüm bu hizmetlerin artarak sürmesi için 14 Mayıs’ta bizimle beraber misiniz? Şimdi emeklilerimize soruyorum. En düşük emekli maaşını 66 liradan almıştık. 7500 liraya çıkardığımızı bayramlarda ikramiye verdiğimizi biliyorsunuz değil mi? Ömürlerini aileleri ve ülkeleri için çalışmaya adamış emekliler için ikinci baharlarını sürdürmek için gereken ilave destekleri de kendilerine yine biz verebiliriz biz. Şimdi de ikramiyeyi 2 bin lira olarak açıkladık mı? Bunun için emekli kardeşlerime sesleniyorum. 14 Mayıs’ta bizimle beraber misiniz?
Başınızın tekrar yere eğilmemesi için 14 Mayıs’ta bizimle beraber misiniz? Aynı soruyu esnaflarımıza, çiftçilerimize, sanayicilerimize de sorsak yine aynı cevabı alacağız.
Elbette ulaşamadığımız hedefler çok emek verip başaramadığımız işler oldu. 21 yılda yaptıklarımız bile ülkemizin asırlık eksiklerini, ihtiyaçlarını, kayıplarını telafi etmeye yetmiştir. Biz bunları yeterli görmüyoruz. Milletimizin daha fazlasına layık olduğunu biliyoruz.
Bizim 21 yıllık envanterimiz işte bizim Türkiye yüzyılı vizyonumuz, seçim beyannamemiz, işte bizim heyecanımız şevkimiz, aşkımız akıl ve vicdan sahibi herkesin ortaya koyduğumuz tablo ile bay bay Kemal’in çapını, kalibresini bundan sonra vermiş olduğu sözleri mukayeseye davet ediyorum.(Posta)
Benzer Haberler
Özgür Aybaş duyurdu: Sigara ve alkole zammı geliyor
İstanbul Valiliği,Bazı Metro Hatları ve İstasyonlar Saat 15.00'ten Sonra Kapatılacak
Elon Musk, Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesiyle önemli bir göreve geldi
İstanbul'un barajlarında doluluk oranı yüzde 30'un altına düştü
Okullarda 9 günlük ara tatil başlıyor
Fethullah Gülen'in öldüğü açıklandı
Domuz eti tehlikelidir ve bu nedenle haramdır
Cem Giorgio Gürsan Kimdir? Ne İş Yapar?